‘Askerde bile radyo programı sundum’

radyo

Arkası Yarın’larla büyüyen bir neslin çocuklarıyız. Bizzat o zamanlara yetişemesek de, hikayelerini dinlemek bile heyecanlandırır bizi. Özleyen ya da dinleyemeyenler için şimdilerde NTV Radyo’daki Radyo Sineması programı, modern bir ‘Arkası Yarın’ alternatifi sunuyor.

TUĞBA KAPLAN – 19 Ocak 2013

Televizyon yokken, radyonun pabucu henüz dama atılmamışken ‘Arkası Yarın’ları bilenler bilir. O dönemi ucundan kaçıran nesiller olarak bizler pek de aşina değiliz bu programa. Ancak büyüklerimizin anlattığı kadarıyla biliyoruz. Her ne kadar son yıllarda radyoculuk ve radyo dinleme kültürüne ilgi azalmış olsa da hâlâ bu kültürün devam etmesi için çabalayan insanların varlığı sevindirici.

NTV Radyo’da her cumartesi saat 9.10’da yayınlanan ‘Radyo Sineması’ da aynı mutluluğu yaşatıyor. Bir cumartesi sabahı radyo frekansları arasında gezinirken, birden kendinizi Mecnun’un çöllerde Leyla’sını aradığına şahit oluyorsunuz. Sonra devamını dinlemek için gelecek cumartesiyi bekliyorsunuz, her ne kadar filmin sonunu biliyor olsanız da. İşte o zaman ‘Arkası Yarın’ları yakalayamamış bir nesil olarak bu durum sizi heyecanlandırabiliyor.

Programın fikir babası, yönetmeni, sunucusu yıllarını radyoculuğa ve tiyatroya vermiş bir isim, Şehir Tiyatroları oyuncusu Can Doğan. Radyo sineması vesilesiyle gelecek ay sahnelenecek “Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım” oyunu provasında yakaladık kendisini. Aslında onu sadece oyuncu diye nitelemek haksızlık olur. Çünkü kendisi radyo ve tiyatronun dışında hem çeviri yapıyor, oyun yazıyor, yönetiyor hem de hocalık yapıyor. Anlayacağınız on parmağında on marifet. Bu kadar işi aynı anda yapmak kolay olmasa gerek. Can Doğan’ın cevabı hiç gecikmiyor: “Benim hobim çalışmak. İnsanların bilgisayarla oynadığı zamanlarda ben radyo programı, montaj yapıyorum.”

NTV bırak demezse ölene kadar bu programı yaparım

Şehir tiyatrolarına 1985 yılında giren Doğan’ın radyo tutkusunun oyunculuk kadar eski bir geçmişi var. Tiyatro yıllarında TRT’deki radyo tiyatrosunda program yaptığını söylüyor. Radyonun büyüleyici bir dünyası olduğunu düşünen Can Doğan için radyo tiyatronun da önünde. Çünkü bir tek mikrofonla bütün hayallerini gerçekleştirebildiğini söylüyor. Mesela sinemada savaş sahnesi çekmek zorken, radyoda ses efektleriyle etkileyici bir savaş atmosferi oluşturmanın daha keyifli olduğuna inanıyor. Bunun yanı sıra kendi hayal gücünün ötesinde, dinleyenlerin hayal gücünün de dâhil olması onu heyecanlandırıyor.

“Tiyatroya geldiğinizde benim yorumumu, bakış açımı seyrediyorsunuz.” diyen Doğan, radyoda insanların hayal gücünü idealize edip, hayalleri bütünleştirmenin ayrı olduğu kanaatinde. Dünyanın en aktif kültür etkinliğini radyo tiyatro ve sineması olarak gören Can Doğan, TRT’de bile bu programların olmamasına üzülüyor. Radyo sinemasını da tetiklesin, sayıları artsın diye yaptığını söylüyor. Radyo sineması yapmaya Hür FM’de başlayan Doğan’ın, yapımcılık ve sunuculuğunu üstlendiği 4 yıl süren, ‘Sinekli Market’in ise onda özel bir yeri var. Öyle ki onun radyo tutkusunu anlamak için “Askerdeyken bile radyoda bu programı sunmaya devam ettim.” cümlesini duymak yetiyor. Askerliğini Burdur’da yaptığını söyleyen Doğan, bulunduğu bölükte 12 telefon olduğunu, geceleri saat 12-2 arası 12 numaralı telefona kimsenin ilişmediğini anlatıyor. Her ne kadar o zaman bölük yönetiminin bundan haberi olmasa da, arkadaşlarına teşekkür ediyor bu konuda destek verdikleri için. Şimdi ise Star Wars ve Yüzüklerin Efendisi ile başlayan radyo sineması serüveni, Leyla ile Mecnun’la devam ediyor. Gelecek haftalarda ise Nikâh Masası ve Pamuk Prenses–Yedi Cüceler var.  99. programını yapan Doğan, “NTV bırak demezse ben bu programı ölene kadar yaparım.” diyor.

Broadway’de ilk Türkçe çocuk oyunu

Can Doğan’ın tek işinin radyo ve tiyatro olmadığını söylemiştik. Sıradaki işi ise çeviri. William Shakespeare’in tam olarak altı eserini çevirmiş şimdiye kadar. Yaz Gecesi Rüyası, Macbeth, Hamlet, Kral Lear, Antonius ve Kleopatra, Julius Caesar. Yedinci çevirisi Fırtına ise yolda. Can Doğan’ın çeviri yapma konusundaki düşüncesi gayet net.

“Musluk tamir etmeyi biliyorsam muslukçu çağırmam.” diyen Doğan, çevirdiği oyunları sahnelerken, Mitos Yayınları da çevirileri kitap olarak yayımlıyor.  Doğan gecelerini bilgisayar başında oyun oynayarak değil de Shakespeare ile oynayarak geçirdiğini söylüyor. Doğan’ın 3 uyarlama çocuk kitabı da var: Pollyanna, Ali Baba ve Kırk Haramiler ile Çizmeli Kedi. Sadece Ali Baba ve Kırk Haramiler’in orijinal hikâyesini esas alarak tekrar yazar. Daha sonra bu hikâye ABD’de Broadway’de sahnelenen ilk Türkçe çocuk oyunu olur. Can Doğan sadece kitap çevirmiyor. Bugüne kadar izlediğiniz yabancı filmler arasında mutlaka birini onun çevirdiğini söylemek mümkün. 1000’den fazla film çevirdiğini anlatan Doğan, bunun bir tutku olmadığını, “Tamamen duygusal!” ifadesiyle anlatıyor. Öğrencilik yıllarında özellikle maddi ihtiyaçtan dolayı film dublajı ve çevirisi yaptığını da belirtiyor. Film demişken, Can Doğan’ın öğrencileriyle çektiği amatör Macbeth filminin yanı sıra kurgusu montajı biten, ilginç bir GS-FB hikayesini anlatan ‘Sarı Pelerin’ filmi de var. Her ne kadar şimdilerde maddiyat yüzünden, dublajını yapamamış olsa da, filmin yaz aylarında vizyona girebileceği haberini veriyor. 

Çocuklara da radyo sineması

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler deyince, radyo sinemasının sadece belli bir yaş kesimine hitap etmediği anlaşılıyor. Bu programın önceden perşembe geceleri yayınlandığını, cumartesi de tekrarlarının verildiğini söylüyor Can Doğan. Perşembe geceleri çok etkili olmasa da, cumartesi sabahları tekrarlara gelen olumlu tepkilerin ardından, canlı program artık cumartesi oluyor. Böylece insanların ve çocukların dinleyebileceği bir saat ve günde programa ilgi artıyor. Hatta çocuklar söz konusu olduğu için konsept de ona göre ayarlanıyor. Doğan, radyo sinemasının yanı sıra yine NTV Radyo’da 1001 Gece, Sahnedeki Ezgiler, Long Play ve Radyovoyage’da Bi’Dünya Müzik programlarının da yapımcı ve sunucusu. 1001 Gece programının ölmeden önce dinlenmesi gereken bin bir müzikten oluştuğunu söylüyor. Alman bir müzikolog 1956’dan 2002’ye kadar 1001 albüm derlemiş, Doğan, programın şu anda 370’lere geldiğini anlatıyor.

[email protected]

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>