‘Osman Olmadan Biz Bu Diziyi İzlemeyiz’

Küçük Osman’ı tanımayan yoktur. Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisiyle ünlenen Emir Berke Zincidi, iki yıldır kiminin torunu, çocuğu kiminin de kardeşi, arkadaşı oldu. Bu sezon diziden ayrılması ise hayranlarının tepkisine yol açtı. Hatta ailesi “Osman olmadan biz o diziyi izlemeyiz. Neden diziden ayrıldınız?” tepkileri yüzünden internet sayfasını kapatmak zorunda kalmış. Türkiye’nin ilk fantastik çocuk filminde başrol oynamaya hazırlanan Emir Berke ve babası Berkant Zincidi ile filmin setinde görüştük. Diziden ayrılma sebebi, Emir’in psikolojisi, ünlü olduktan sonra açılan cast ajans, film şirketi ve tabii ki yeni filmi ‘Hititya: Madalyonun Sırrı’yla ilgili merak edilen soruların cevabını verdiler.

Emir Berke’nin dizideki babası Ali Kaptan ile ilişkisi mesafeli ama derin. Sizin ilişkiniz nasıl?

Berkant Zincidi: Bizim aramızda gerçek anlamda bir baba-oğul diyaloğu var. İletişim ve ilişki çok sağlam. Emir Berke bir baba aşığı, benimle oynamayı, vakit geçirmeyi çok sever.

Emir Berke Zincidi: Çok doğru söylüyor babam. Çok fena katılıyorum ona. Babam olmadığında mutlu olamıyorum.

E.Berke diziden ayrılınca tepki aldınız mı?

B. Z.: Arada bir anlaşmazlık olduğu için Osman diziden ayrılmadı. Dizide dönem değişti ve 10 yıl gibi bir zaman atladı. Zaten biz geçen sezon da Emir 9-10 yaşındaki Osman’ı canlandırdığı için ayrılmak istedik. Ama beraber çalıştığımız insanları kırmak istemedik. O sezon ancak o kadar kalabildi Emir dizide. Emir Berke bu yıl ilkokula başlayacağı için yeni bir dizi projesi de olmayacak. Okula adaptasyon sürecinde sıkıntı yaşamasını istemiyoruz. Zaten bu film üç seri halinde olacağı için oldukça yoğun bir dönem geçireceğiz. Dönem dönem dizide geriye dönüşler olacağı için Osman’ı yine o sahnelerde görebilecekler. Dizi Osman’la o kadar bütünleşti ki “Osman olmadan biz bu diziyi izlemeyiz.” diyenlerin sitemine maruz kalıyoruz. Tepkiler yüzünden sitemizi kapatmak zorunda kaldık. Diziyi sanki biz on yıl ileriye atmışız gibi bize kızıyorlar. Dizinin yeni bölümlerindeki Osman karakteri, Emir Berke ile görüntü anlamında benzemiyor.

Emir’in psikolojisiyle ilgili bazı söylentiler çıkmıştı. Bunların aslı nedir?

B. Z.: Gördüğünüz gibi her şey ortada. Emir diziye başladığı andan itibaren iki tane pedagog ve oyuncu koçlarıyla çalıştı. Sancılı şiddet sahnelerinin hiçbirinde yoktu. Sahneler ayrı ayrı çekildikten sonra birleştirildi. Her şeyden önce ailesi olarak biz yanındayız. Psikolojik anlamda aşırı şımarık ya da kaprisli bir çocuk sahibi olmayı biz de istemeyiz.

Onun popülaritesi sizin hayatınızı nasıl etkiledi?

B. Z.: Emir’le beraber bilinirliğimiz daha da arttı. Eski manken olduğum için zaten bu ortamları biliyordum. Ama onun sayesinde çok daha iyi işlere imza attık ve atmaya devam edeceğiz. Türkiye’de her evin içinde kabul gören, sevilen bir çocuğun babası olmak inanılmaz gurur verici. Ünlü olabilirsiniz ama sevilmezsiniz. Emir kiminin torunu, kiminin evladı, kardeşi ya da arkadaşı oldu. Yolda gören herkes onu öpmek istiyordu. Dolayısıyla inanılmaz tepkiler aldık. Gördükleri her yerde destekleyen, dua eden, yakın olmaya çalışan herkese de teşekkür ediyoruz.

Emir’in ileride boşluğa düşmemesi için planlarınız var mı?

B.Z: Açıkçası Emir Berke o boşluğa düşmesin diye uzun ömürlü olan bu film projesini kabul ettik. Hem onu unutturmamak hem de daha başarılı olması için bu proje iyi olacak.

Zincidi Cast Ajansı ve Film Şirketi’ni ne zaman kurdunuz?

B.Z: Biz ajansı Emir Berke’ye ulaşmak isteyenler bizimle daha rahat iletişime geçsin diye kurduk. “Küçük Osman Zincidi ajansta” diye aileler çocuklarını bizim ajansa kaydettirmeye başladı. Baktık bunun da bir geliri ve getirisi var. Müdahale etmeden bu işi iki profesyonel isme bıraktık. Bir süre sonra taleplerin önünü alamayınca, kayıt almayı bıraktık.

Diziden ayrıldığına üzüldün mü?

E. B. Z.: Evet üzüldüm ama beni şimdi sinema filminde izleyecekler. Yani yine birlikte olacağız.

Diziden sonra ilk kez bir sinema filminde oynayacaksın, heyecan var mı?

E. B. Z.: Çok heyecanlıyım ama rolümü çok sevdiğim için, bazen o heyecan gidiyor.

Filmdeki rolünü biraz anlatır mısın?

E. B .Z.: Alaz’ı yani annesini arayan bir çocuğu oynayacağım. İlk sinema filmimi inşaallah tüm arkadaşlarım, çocuklar beğenir. Benim ailem hep yanımda. Alaz’ı sadece bu bile mutlu ediyor. Alaz çok güçlü, yetenekli ve doğaüstü güçlere sahip. Kötü karakter Zabab’la mücadele ediyor. Yetenekleri var ama çok güçlü olmasına rağmen, gücünü kötülükle mücadele etmek, iyilik yapmak ve insanlara yardım etmek için kullanıyor.

Kimsesiz çocuklar film setinde

Hititya filmi, hikâyesi ve oyuncularının yanı sıra sosyal sorumluluk projesiyle de dikkat çekiyor. Ekip şimdilerde filmin çekileceği Nevşehir, Ürgüp, Göreme ve Aksaray gibi tarihi yerlerdeki kimsesiz ve yoksul çocukların ihtiyaçlarını karşılıyor. Her gün sete bir ilçenin Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki çocuklar getiriliyor. Hem yeme, içme, giyinme gibi ihtiyaçları karşılanıyor hem de oyuncularla bir arada vakit geçirme imkanı buluyorlar.

Şubat 2013’te gösterime gireceği hafta İstanbul’da Şişli Belediyesi’nin de desteğiyle film platosunun aynısı İstanbul’da da kurulacak. Bütün kimsesiz ve yoksul çocuklara gösterime girdiği gün bu filmi izleme fırsatı sağlanacak. Ayrıca 40 firmanın yardımıyla kurulan 40 evde, çocukların o gün yemeğinden giyimine bütün ihtiyaçlarını bu firmalar karşılayacak. Bir hafta boyunca bu sosyal sorumluluk projesinin devam etmesi düşünülüyor. “Çocukları bütünleştirip birleştiren bir proje.” diyen Berkant Zincidi, “İstanbul’da bu projeyle 15-20 bin çocuğu sevindirmek, bir gün bile olsa dertlerini unutturmak istiyoruz.” şeklinde konuşuyor.

Alaz, baskın ve mücadeleci bir kahraman

Hititya filminde, Nehir ve Yaman isminde iki kardeş var. Yaman karakterini Berke’nin kuzeni Egemen Zincidi oynuyor. Berke, Alaz’ın da Osman gibi karakterli ama onun kadar sakin olmadığını anlatıyor. “Alaz’ı kardeşlerini cesaretlendiren baskın ve mücadeleci bir kahraman olarak izleyeceksiniz.” diyen Emir Berke, “Osman’la ağlayıp gülenler, şimdi Alaz’la bazen üzülecek, bazen de sevinecekler.” diyor.

                                                                 Bruno Eyron

Türk kültürünün farkını yakından gördüm

Hititya’da Türk oyuncularının dışında Almanya’nın ünlü oyuncusu Bruno Eyron da rol alıyor. Alaz (Emir Berke Zincidi) karakterinin babasını canlandıran Eyron’un, filmde oynamayı kabul etmesi sadece 5 saniye sürmüş. Ekibin ne yapmak istediğini anlayınca hiç tereddüt etmemiş. Bunun yanı sıra çocuklarıyla yalnız yaşayan ve onlara hem anne hem baba olmaya çalışan, eşini de arayan bir babanın yani Thomas’ın hikâyesinden çok etkilenmiş. Filmin hikâyesini farklı bulan ünlü oyuncu “Türk kültürünün farkını yakından görmemi sağladı.” diyor ve ekliyor: “Ayrıca ailenin önemini de bir kez daha fark ettim. Çünkü günümüzde ve gelecekte iletişim, sevgi diyalog hep teknik. Gidip görmek yerine telefonla konuşmayı tercih ediyoruz. Oysa ki dokunmak, yakından görmek ve iletişim kurmak çok daha etkili ve kalıcı, aileyi de bir araya getiriyor. Ben Türkiye’deki aile yapısının Almanya’dakinden daha kuvvetli olduğuna inanıyorum.” Dizide Emir’in babasını canlandırmanın çok güzel bir duygu olduğunu anlatan Eyron, “Bu ülkede çok sevilen ve böylesine yetenekli bir çocuk oyuncuyla aynı filmde, onun babası olarak oynamak güzel. Benim iki oğlum iki kızım var, onlardan bir farkı yok benim için. Gerçek oğlum gibi sevdim onu.” diyor.

                                  Emir Berke Zincidi, babası Berkant Zincidi ile film setinde…

Film, Şubat 2013’te gösterimde

“Hititya: Madalyonun Sırrı” Türkiye’nin ilk fantastik çocuk filmi sloganıyla yola çıktı. Film 28 Ağustos’tan itibaren başta Kapadokya olmak üzere bölgedeki Ihlara Vadisi, Selime Katedrali gibi birçok tarihi mekânda çekilecek. Film, Türk ve Alman oyuncuları bir araya getiriyor. Başrolde Almanya’nın en ünlü oyuncularından Bruno Eyron ve Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisiyle bilinen çocuk oyuncu Emir Berke Zincidi yer alıyor. 7 milyon dolar bütçeli filmde Serra Yılmaz, Gürkan Uygun, Avni Yalçın, Uğurkan Erez, Okan Yalabık, Mete Horozoğlu, Engin Akyürek gibi isimler de bulunuyor.

Hititya, fantastik bir dünyada annelerini bulmaya çalışan 3 kardeşin maceralarını konu alıyor. Bu yönüyle fantastik bir drama niteliği taşıyor. Ailenin önemini anlatan bir film olduğunu söyleyen Berkant Zincidi, “Anneyi özlemiş bir aile ve kötülükten korunmaya çalışan çocukların mücadelesi herkesi etkileyecek.” diyor. Zincidi, film sektörünün atağa geçtiği bu günlerde, artık çocukların kendi film kahramanları olması gerektiğine inanıyor. Bu düşünceyle yola çıktıklarını söyleyen Zincidi, “Bizim çocuklarımız kendi kahramanlarını izleyemiyor. Çocuklar artık Harry Potter’ı, Spiderman’i değil kendi içimizden çıkan kahramanları izlemeli.” diyor. Keloğlan ve Pepee bunu nasıl başardıysa Alaz karakteriyle beraber daha birçok karakterin Türk çocuğunun kahramanı olabileceğini düşünüyor.

[email protected]