Televizyonun Yasaklı Reklamları Artık Sosyal Medyada

 

Bir zamanlar televizyon programlarının aralarına giren ve bitmek bilmeyen reklamlar, şimdilerde internette karşımıza çıkar oldu. Öyle ki reklamlar yüzünden internet kullanmak istemiyoruz. Geleneksel medyanın yasakladığı alkol, zayıflama ürünleri ve iddia içerikli reklamlara sosyal medyanın kapıları sonuna kadar açık.

TUĞBA KAPLAN – 08 Eylül 2012

E-posta kutunuza gelen maillere bakmak, gazete okumak ya da bir arama yapmak için internete giriyorsunuz. Karşınıza çıkan anlamsız reklamlar yüzünden bir türlü işinizi göremiyorsunuz ya da istemediğiniz görüntülere rastlamaktan ve anlık yönlendirmelerden bunalmış gibisiniz. Nereye gitseniz peşinizi bırakmayan bu reklamlar sizin gibi birçok internet kullanıcısının en büyük problemleri arasında yer alıyor.

Geçmişte televizyon ve gazetelerde görülen, radyoda sıkça dinlenen reklamları şimdilerde, tıklanan her internet sitesinde, yapılan her aramada görmek mümkün. Geleneksel medya olarak bilinen iletişim araçlarında alkol, bitkisel zayıflama ürünleri, arkadaşlık grupları ve iddia içerikli reklamların yasak olması ya da sadece belli mecralarda kullanılması, internet reklamlarını daha da artırıyor. Sınırsız içerik, hızlı ve ucuz ulaşım bu firmaların geleneksel medyada getirilen yasağı sosyal medya aracılıyla delmesine yardımcı oluyor. Özellikle alkollü içeceklerin reklamının yasak olması, bu sektördeki firmaların sosyal medya ve mobil kanallar üzerinde her geçen gün daha büyük bütçelerle daha kalıcı ve farklı uygulamalar ortaya çıkarmalarını sağlıyor. Alkollü içecekler ülkemizde kimi kesimlerde sosyalleşmenin bir parçası olarak görüldüğü için alkol markaları da ‘sosyal medyada sosyalleşmeyi’ tercih ediyorlar. Alkol firmalarının bu kanallar üzerinde kendilerine geniş bir destekçi kitlesi oluşturarak daha kolay etkileşime geçtikleri söylenebilir. Bu da dijital kanalları ve sosyal medyayı, alkollü içecek sektörünün yanı sıra bitkisel zayıflama ürünleri, arkadaşlık grupları ve iddia-kumar sektörü gibi birçok alan için her geçen gün daha önemli hale getiriyor.

Google Adwords Arama Motoru Pazarlama Müdürü Lisa Raehsler, sosyal medyada ve internette verilen bütün reklamların kaynağının Google Adwords olduğunu söylüyor. Türkiye’de internet reklam pazarından çok fazla rağbet gördüklerini belirten Raehsler, ucuz, kolay ve sınırsız olmasını tercih edilmesindeki en büyük etken olarak görüyor.

Görsel ve işitsel medyada denetim yetersiz de olsa alkol, iddia, kumar, bitkisel ürün kullanımı ve arkadaşlık sitelerine özendirme gibi durumlar kontrol altına alınabiliyor. Ancak görüldüğü üzere sosyal medya için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Üreticiler şimdilerde kendilerine kucak açan sosyal medyada rahatça hareket ediyor. Öyle ki firmaların marka müdürleri ve iletişim sorumluları, “Projelerimizi mutlaka sosyal medya kanallarına entegre etmeye özen gösteriyoruz.”, “Sosyal medya bizim için oldukça efektif bir yatırım alanı.” “Sosyal medyayı sadece kısıtlamalar yüzünden kullanmıyoruz.” diyerek bu mecrayı kullandıklarını açıkça ifade ediyorlar. Hatta bir alkol firmasının pazarlama direktörü, tüketicilerin bir ürünün reklamını görmelerinin yanısıra o ürünü daha önce kullanmış bir tüketicinin eleştirisini de okuduklarında (sosyal medya, offline wom) etkilenme oranının yüzde 50’ye yükseldiğini, bu sebeple sosyal medyaya daha fazla yatırım yaptıklarını anlatıyor. Reklamın boyutu o kadar büyük noktalara varıyor ki, bir alkol markası, Haziran 2011’de düzenlediği festival için Facebook sayfasına ilk 10 günde 25 bin üye kazandırmış, 2 gün süren festival boyunca sayfa, 10 binden fazla kişi tarafından beğenilmiş, toplamda Facebook ve Twitter aracılığıyla yaklaşık 1 milyon 200 bin kişiye ulaşmayı başarmış. Markanın Friendfeed, YouTube, Vimeo ve Flickr gibi kanallarda da büyük oranda takipçisi mevcut.

İnternet reklamları yüzünden mağdur olanlar var

Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, Türkiye’de geleneksel medya için Basın İlan Kurumu, RTÜK, Reklamcılar Derneği gibi reklamları düzenleyici kurumlar olduğunu söylüyor. Ona göre web’de böyle düzenleyici bir kurum olmadığı için, interneti kullanırken rahat ve sınırsız reklam içeriklerine de daha sık rastlamak mümkün. Bu denetimin olmayışı internette iddia ve bahis şirketleri, alkol firmaları, bitkisel zayıflama ürünleri ya da arkadaşlık siteleri gibi pazarlara yol açıyor. Başta çocuklar ve gençler olmak üzere çoğu internet kullanıcısı istenmeyen görüntülere maruz kalıyor. “Doktor kontrolünde satılmayan zayıflama hapları sağlık sorunlarına, hatta ölümlere yol açarken, kumar ve iddia oyunlarına aldanarak kredi kartı bilgisini online ortamda kullanıp da mağdur olanların sayısı da oldukça fazla.” diyor Polat. Yeni medya uzmanı Polat, şimdilik internet reklamlarının denetlenmesinin teknik ve pratikte mümkün olmadığını da ekliyor. “Bu denetim ‘yasak’ adı altında yapılırsa tamamen önü tıkanacağı gibi, tetikleyerek daha çok kullanılmasına da sebep olur.” diye konuşuyor. Bu noktada nitelikli bir bilinçlendirme yönteminin, yapılması gereken ilk şeyin olduğunu belirtiyor. Polat’a göre, insanların bilinçli olarak kullandığı bir medya sistematiği olmadıktan sonra yasaklar pratikte ve uzun vadede fayda vermeyeceği gibi, genç kuşağın çatışmasından başka da bir işe de yaramaz. Polat’ın internet reklamlarından minimum düzeyde etkilenme önerisi ise özellikle anne–baba ve öğretmen düzeyinde bir bilinçlendirme ve yüksek ihtimalli çözümler sunmak oluyor.

Aslında anlattığımız bütün bu sebeplerden dolayı bir süre önce alkol tanıtımı gibi konular içeriyorsa web sitelerine girişte ‘yaş sorma mecburiyeti’ getirilmişti. Tam da bu noktada Facebook kullanıcılarının doğum tarihini alabildiği için kontrolü sağladığı iddia edilmişti. Bunun üzerine Twitter yönetimi içki firmalarının Twitter hesaplarını takip etmek istediğinizde yaş sorulmasına imkân tanıyacak bir geliştirme yapacağını duyurmuştu. Böylece kullanıcılar hesabı takip ederken yaş onayını vererek yasal süreci tamamlamış olacaktı. Ama zamanla anlaşıldı ki, buradaki amaç reklamların olumsuz etkisini azaltmak değil. Sosyal medya mecraları bir anlamda sorumluluğu üzerinden atmaya çalışırken, diğer taraftan yönetmelik şartlarını baştan sağlayarak, içki firmalarının bu kanalı daha etkin kullanmalarının yolu açıyor. Gelen gün ne gösterir bilinmez. Ama bilinen bir şey var ki o da, internet reklamları iyice can sıkıyor.

[email protected]

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>