Yeter ki sandığa gidin, onlar oyunuzu korur

7 Haziran’dan sonra tüm ülke rahat bir nefes alacağını düşünmüştü. Ne de olsa artık bazı şeyler daha farklı olacaktı, dengeler değişmişti. Ancak ortaya çıkan koalisyon tablosu bir türlü netice vermeyince 1 Kasım’da yeniden seçime gitme kararı alındı. Anlaşılan her şey başa sarılıyordu. Tıpkı 7 Haziran’da olduğu gibi 1 Kasım’da da hilesiz ve adil bir sonuç için sivil oluşumların desteğine ihtiyaç var.

Oy ve Otesi, 1 Kasim secimlerinde sandik gozlemciligi yapacak gonulluler icin ulke capinda yapacagi egitimlere dun Istanbul'da basladi.

Oy ve Otesi, 1 Kasim secimlerinde sandik gozlemciligi yapacak gonulluler icin ulke capinda yapacagi egitimlere dun Istanbul’da basladi.

7 Haziran seçiminin galibi, şüphesiz, oyları canla başla koruyan, sandık bekçisi olan sivil gönüllülerdi. Önceki seçimlerde olmayan bir şey oldu 7 Haziran’da. Seçmen bu kez sadece oy vermedi, aynı zamanda oyunu korudu. 7 Haziran’dan bu yana bambaşka bir ülkeye dönüşen Türkiye’de seçimlerin niye tekrar edildiğinin farkında olan sivil oluşumlar birçok gönüllüsüyle harekete geçti bile. 1 Kasım’da yapılacak seçimde de gönüllüler sandık başındaki yerini alacak.

Eski CHP Milletvekili Erdal Aksünger, 7 Haziran’da oy kullanmasına karşın YSK’nın 1 Kasım seçmen listesinde yer almayan vatandaş sayısının 672 bin olduğunu söyledi. Askünger’in sorduğu “672 bin seçmen buharlaştı mı?” sorusu hem YSK’dan hem de CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesi verdiği Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan hâlâ cevap bekliyor. Bu iddialara ve önceki seçimlere bakınca, AK Parti’nin tek başına iktidar olma yolunu açmak için her türlü girişimde bulunacağını söylemek mümkün. Bu noktada ülkenin geleceği, demokrasi ve özgürlükler adına oyların korunması için çalışan sandık bekçilerinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Sercan Çelebi

7 Haziran’ın gözdesi, 55 bin gönüllü katılımcısıyla sandıkların başından ayrılmayan Oy ve Ötesi Derneği desek abartmış olmayız. Derneğin kurucularından Sercan Çelebi, bugüne kadar Oy ve Ötesi mutfağından 100 bin gönüllü geçtiğini, kayıtların üçüncü haftasında 1 Kasım seçimleri için 42 ilde 25 bin gönüllüye ulaşarak desteği neredeyse 3’e katladıklarını söylüyor. “Her gün neredeyse 1500’ün üzerinde gönüllü kaydoluyor.” diyen Çelebi, bu durumun kendilerini de heyecanlandırdığını belirtiyor. Şehirlerde, seçim mahallerinin bazılarında güvenlik endişesi söz konusu olduğu için, Çelebi’ye göre daha zor bir ortamda, farklı şartlarda bir seçim olacak gibi duruyor. Bir an önce Türkiye’nin her köşesinde şartların normale dönmesini, seçmenlerin özgür iradelerini çekinmeden ve etki altında kalmadan sandığa yansıtabilecekleri şartların oluşturulmasını umuyor. Güvenlik endişesi olsa da Oy ve Ötesi gönüllülerinin Doğu ve Güneydoğu illerinde yer almaya devam edeceğinin de haberini veriyor. Çelebi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatilinin 1 Kasım’a kadar uzatılmasının katılımı etkileyebileceği kanaatinde. Ama yine ümitsiz değil. “Duyduğumuza göre, pek çok kişi tatil planlarını iptal etti ya da dönüş tarihini değiştirdi. Hatta biletini yakanlar bile var.” diyor.

Geçen hafta eğitimlere İstanbul’da başladıklarını anlatan Çelebi, ilk eğitimde, geçen seçimlerde en çok karşılaşılan kural ihlallerini gönüllüleriyle paylaştıklarını söylüyor. 7 Haziran’da tespit edilen sorunların başında engelli, yaşlı veya okur-yazar olmayan seçmenlerin oy kullanmaları esnasında yaşanan usule ilişkin sorunlar geliyor. Yönetmeliğe göre, oy verme esnasında sadece fiziksel engelli seçmenlere refakat edilebildiğini belirten Sercan Çelebi, yaşlı, zihinsel engelli veya okur-yazar olmayan vatandaşlara da kabinde eşlik edildiğinin gözlemlendiğine dikkat çekiyor. Çelebi, ekim ayı içerisinde tüm Türkiye’deki Oy ve Ötesi gönüllüleri için farklı zamanlarda, farklı il ve ilçe merkezlerinde, toplamda 250 adet eğitim düzenlemeyi planlandıklarını da söylüyor.

Gökhan Özbek

Yazılım hilesi mümkün mü?

Son üç seçimdir çalışmalarıyla seçim güvenliği bilincinin oluşmasına vesile olan Oy ve Ötesi, Sandık Başındayız, Türkiye’nin Oyları gibi oluşumlara bu seçimlerde Benim Oyum ekibi de katıldı. Benim Oyum’un kurucusu Gökhan Özbek, ‘gelecek sandıkta’ düşüncesiyle, sandık başındaki olası handikapların önüne geçmek için 2014’te yola çıktıklarını anlatıyor. Daha önce Ulusal Seçim Güvenlik Merkezi ismiyle çalıştıklarını anlatan Özbek, 1 Kasım’da Oy ve Ötesi’nin olmadığı il ve ilçelerde görev yapacaklarını söylüyor. Anadolu şehirlerinde alternatif örgütlenmelerin olmamasına dikkat çekiyor. Gönüllü kitlesini büyüten Benim Oyum oluşumu, 1 Kasım’da 15 il, 182 ilçede şu an sayısı 1800 olan gönüllüsüyle hazırlıklarını sürdürüyor. Ulaşmak istedikleri 7 bin sandık var, bu da 7 bin gönüllüye ihtiyaçları olduğunu gösteriyor. Aslına bakarsanız, Türkiye’nin 1992’de imzalayıp taraf olduğu AGİT Sözleşmesi’ne göre, isteyen herkes seçimde bağımsız gözlemci olabiliyor. Gökhan Özbek, Türkiye’nin bu anlaşmayı ihlal ettiği kanaatinde. O sebeple Benim Oyum gönüllüleri olarak YSK’ya anayasal bir hak olan seçimlerde bağımsız gözlemci olma konusunda başvurduklarını anlatıyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerdeki gönüllülerini Oy ve Ötesi’ne yönlendiren Benim Oyum, 1 Kasım’da Niğde, Aksaray, Nevşehir, Kahramanmaraş, Hatay, Sivas, Malatya, Balıkesir, Aydın, Çorum, Amasya, Bolu, Samsun, Giresun, Ardahan gibi şehirlerde sandık başında hazır bulunacak. Gökhan Özbek, yoğunlaştıkları şehirler itibarıyla “Benim Oyum bir Anadolu oluşumu.” diyor. Bu illeri rastgele seçmediklerine dikkat çekiyor. İki aylık bir çalışmanın ardından Sandık Etki Hassasiyeti (SEH) sistemine göre şehirleri seçtiklerini söylüyor. SEH sistemi, bir oyla nerelerde büyük değişiklikler olabileceğini saptıyor. Mesela Hakkâri’de SEH değeri çok yüksek olduğu için, bir milletvekilinin değişmesi için 55 oya ihtiyaç var. Bu 55 oyun çalınması kolay olmadığı için burada gönüllü bulundurmayacak. Ancak, Ardahan’da sandık başında A partisinden B partisine 6 oyla, Samsun’da ise 0,37 oyla milletvekili değişebileceği için burada görev yapacak gönüllülere daha çok ihtiyaç var. Bu yönüyle Benim Oyum, kritik anlamda önem taşıyan 1 Kasım seçimlerinin demokratik ve adil bir şekilde geçmesi, şeffaf olması için bütün gücüyle çalışmalarını sürdürüyor. “Biz demokrasiyi kurmak için sınırlı gücümüzü doğru yerde kullanmak zorundayız.” diyen Gökhan Özbek, sandık eğitimlerine başladıklarını söylüyor. Her yazdığı gerçekleşen Twitter fenomeni Fuat Avni’nin bahsettiği yazılım hilesi ihtimalinin teknik olarak mümkün olduğuna da dikkat çekiyor Gökhan Özbek: “Size 40-50 milyon oy teslim ediyorlar. Ertesi gün baktığınızda bu oylar duruyorsa sorun yok. Ancak bu 50 milyon oyu sayıp denetleyebilecek sertifikasyon yok. Bu sistemin güvenliği olup olmadığına dair Ulusal Sertifikasyon Merkezi, Seçim Bilişim Sistemi’ne (SEÇSİS) sertifika vermedi. Ayrıca YSK’nın yazılımını denetleyen herhangi bir siyasi partiden bir bilişim uzmanı yok. Ancak biz Benim Oyum olarak yazılım hilelerini önlemeye yönelik girişimlerde de bulunuyoruz. SEÇSİS’in güvenli olmamasıyla ilgili ulusal ve uluslararası başvurularımızı yapıyoruz. En son ABD Carneige Mellon Üniversitesi’ne SEÇSİS’in 3. düzey sertifikasyonu ve bu konuda YSK’ya uyarılarıyla ilgili resmî başvuru yaptık.”

Benim Oyum gönüllüsü olmak isteyenler oluşumun internet adresine ve Twitter hesabına başvurabilir. Kendi oyunu kullandığı sandıkta görevli olacak gönüllülerin yapacağı şey, olumsuz bir durum olduğunda zapta geçirmek, ıslak imzalı sandık sayım tutanağının bir kopyasını Benim Oyum merkezine bir şekilde ulaştırmak.

Oya Özarslan

YSK, ihlal soruşturması yapmadı

7 Haziran seçimlerinin kampanya ve propaganda döneminin şeffaf, adil ve eşitlikçi bir rekabet ortamında geçip geçmediğini takip eden, ihlalleri incelemekle ve karara bağlamakla yükümlü olan YSK’nın nasıl karar aldığını izlemek için seçim dönemi boyunca etkili bir çalışma yürüten sivil kuruluşlardan biri de Uluslararası Şeffaflık Derneği’ydi.  Derneğin başkanı Oya Özarslan, tıpkı 7 Haziran’da olduğu gibi 1 Kasım’da da Türkiye genelinde seçim dönemine ilişkin belirlenen ilke, kural ve yasakların ihlal edildiği durumları tüm yönleriyle takip edip YSK’ya bilgi edinme ve dilekçe yoluyla başvuracaklarını anlatıyor.

Özarslan, derneğin ihlallerle ilgili başvurularına YSK’nın verdiği yanıtların tam bir komedi olduğunu da belirtiyor. Özarslan, “YSK’nın 7 Haziran’da Anayasa ile kendisine verilmiş olan seçim sürecini düzenleme, denetleme ve seçim güvenliğini sağlama görevini eksik bir şekilde yaptığını düşünüyoruz.” diye konuşuyor. Özarslan’a göre 7 Haziran’da adil ve eşit koşullarda bir seçimin olması için öngörülen kuralların takibi yapılmadığı gibi, söz konusu ihlallere ilişkin soruşturmalar da yapılmadı ve yasalarda karşılığı bulunan cezaları verilmedi. Bu durumun, millet iradesinin sandığa yansıma sürecinde bazı partilere avantaj, bazı partilere dezavantaj getirdiğini düşünen Özarslan, yasalardaki cezaların işlevsiz kalmasının ülkede yaygın görülen cezasızlık kültürünün iyice yerleşip kökleşmesine yol açtığına da inanıyor.

7 Haziran 2015 seçimlerini gözlemlemek için Türkiye’ye davet edilen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) heyetinin açıkladığı final raporu, Özarslan’ın sözlerini destekliyor. Zira rapor Türkiye’de seçim güvenliği ile ilgili önemli bilgiler veriyor. AGİT’in 7 Haziran seçimleri final raporuna göre, yüzde 10 seçim barajı çoğulcu demokrasiyi engelliyor. Seçim döneminde iktidar partisini eleştiren medya organlarına ve gazetecilere tehdit ve baskı uygulanıyor. İktidar partisi ile diğer partiler arasındaki kutuplaşma ve cepheleşme belirginleşiyor. Anayasa’da tarafsız olması gerektiği belirtilmesine rağmen, cumhurbaşkanı seçim kampanyalarında iktidar partisi lehine çok fazla rol alıyor, devlet kaynakları kullanılarak kamu çalışanlarının eşlik ettiği ve iktidar partisinin avantajına olan, muhalefet partilerinin eleştirildiği pek çok etkinlikte yer alıyor. Bu nedenle hem cumhurbaşkanının Anayasa sınırları dâhilinde hareket etmesi hem de kamu kaynaklarının iktidar partisi lehine usulsüz kullanılmaması için çok fazla sayıda şikâyet dilekçesi yazıldığı belirtiliyor. Muhalefet partilerinin bazı kampanya afişlerinin cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle kaldırıldığına, muhalefet partilerinin ofislerine ve adaylarına çeşitli saldırılar düzenlendiğine yer veriliyor. “YSK daha şeffaf olmalı.” diyen AGİT raporunda, seçimlerin yönetimi ve kampanyalara ilişkin bazı kararların mevzuat ile uyumlu olmadığı söyleniyor. RTÜK’ün şeffaflığı ve tarafsızlığına ilişkin endişeler ve TRT 1’in iktidar partisi lehine yayın yapması da raporda ele alınıyor. Vatandaşların etkin bir şekilde gözlemcilik yapmasının engellendiği, hatta iki yurttaş gözlemci grubunun akreditasyon için yaptıkları başvuruları YSK’nın reddettiği bilgisi veriliyor.

DEMOKRATİK SEÇİMİN EN ÖNEMLİ UNSURU BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

 

1 Kasım seçimlerini gözlemlemek üzere Türkiye’ye gelen AGİT ve Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (DKİHO) heyeti çalışmalarına resmen başladı. Sınırlı Seçim Gözlem Heyeti Başkanı Büyükelçi Geert-Hinrich Ahrens, Ankara’da yerleşik 11 uzmanın olduğu bir ekiple ülke genelinde görev alacak 18 uzun dönemli gözlemcinin olduğunu söylüyor. Cizre’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Ahrens,  prensiplerinin oy kullanabilecek ehliyette olan herkesin demokratik koşullarda oyunu kullanabilmesi için çalışmalara başladıklarını anlatıyor. Seçime yakın, bazı medya gruplarına baskıların artmasına yönelik ise “Demokratik seçim yapılabilmesinin en önemli unsurlarından biri basın özgürlüğüdür.” diyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran’daki rolüne yönelik herhangi bir değerlendirme yapmaktan kaçınan heyet başkanı yapılacak olan seçimle ilgili bir şey söylememekte ise hayli kararlı bir duruş sergiliyor. Ahrens’in bu sözlerinden çalışmalarından bir casusluk faaliyeti çıkarılmasının önüne geçmek istediği anlaşılıyor. “Hiçbir şekilde seçim sonuçları ile ilgilenmiyoruz. Biz, seçimlerin nasıl yürütüldüğü, demokratik ilkeler ışığında seçimlerin nasıl yapıldığı ile ilgileniyoruz.” sözleri ise bu duruşunu destekliyor.

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>