Yüce Kitabımızı anlama kılavuzu

Prof. Dr. Muhittin Akgül imzalı 99 Soruda Kur’an-ı Kerim: Kur’an İklimine Seyahat adlı kitap, özellikle gençlerin Kur’an’ı daha yakından tanıyıp sevmelerine yardımcı olacak bir çalışma.

99 SORUDA KUR’AN-I KERİM, PROF. DR. MUHİTTİN AKGÜL, IŞIK YAYINLARI, 232 SAYFA, 9.90 TL

Kur’an-ı Kerim insanlar için dua, kulluk, ahlâk, hikmet, zikir, hukuk ve hayat kitabı. İnsan hayatı ancak onunla anlam kazanıyor. Varlık ancak onunla gerçek manasına eriyor. İnsanoğlu yaradılış gayesini onun sayesinde öğrenmiş oluyor. İnsan her devirde okullara, öğretmenlere ve genel anlamıyla rehberlere ihtiyaç duyar. Nebiler Serveri ve ona indirilen bu İlahi Beyan şüphesiz insanlığın Allah’ı, kâinatı anlamasında ve anlatmasında önemli birer rehber. Bir derya olan Kur’an-ı Kerim’i anlamak, açmak, derinliklerine inebilmek için verdiği mesajları iyi idrak etmek şart. Işık Yayınları’ndan çıkan Prof. Dr. Muhittin Akgül imzalı 99 Soruda Kur’an-ı Kerim: Kur’an İklimine Seyahat kitabı, özellikle gençlerin Kur’an’ı daha yakından tanıyıp sevmelerine yardımcı olacak bir eser. Kitaptaki 99 soruya bakınca insan Yüce Beyan hakkında çoğu şeyi bilmediğini görüyor.

Kur’an’a yabancı ve mesafeli olanlar

İnsanlığa rehber olarak gönderilen Nebiler Serveri ve ona indirilen İlahi Beyan’dan hakkıyla faydalanmanın yolu şüphesiz önce onu tanımaktan geçiyor. Prof. Dr. Muhittin Akgül, çalışmasında yüce kitabımızla ilgili merak edilen sorulara cevap aramış. Akgül’ün dediği gibi, “Tanımayan insan, her zaman tanımadığına karşı yabancıdır. Sevdiğimizi ancak tanıdığımız ölçüde severiz. Şayet günümüz insanı Kur’an’a karşı mesafeliyse bu, onun Kur’an’a olan yabancılığı sebebiyledir.” Özellikle İslam coğrafyasında son üç asırdır imana ve itikada dair yaşanan sarsıntıların ciddi boyuta ulaştığı görülüyor. Bütün bunların bertaraf edilmesi, nesillerin hurafe ve bid’at bataklığından kurtarılması ancak Kur’an’ı doğru anlamakla, onun en büyük tefsiri olan Efendiler Efendisi’nin (sas) hayatı olan sünnet-i seniyyeyi  uygulamakla mümkün görünüyor.

12 bölümden oluşan kitabın her bölümünde, Kur’an’ın tanımı ve isimleri, vahiy ve vahiyle ilgili merak edilen bazı hususlar, ayet ve sureler, Kur’an’ın kitap haline getirilmesi ve çoğaltılması, dil ve üslup özellikleri, mucizeliği, korunmuşluğu, muhtevası, evrenselliği, tefsiri, okunması ve okuma adabı gibi pek çok konudaki 99 soruya cevap veriliyor.

Bilin(e)meyen beş şey

Kitapta yer alan 99 soru da şüphesiz çoğu insanın dikkatini çeken ve merak edilen konularda.  Fakat “Kur’an’da bilinmeyen beş şey”in ne olduğu, bugün ya da gelecekte bu beş şeyi bilme imkânı olup olmadığı sorusu, doğrusu daha çok merak uyandırıyor. Bu husus Lokman suresinin 34. ayetinde anlatılmış, sorunun cevabı da bu ayetin meali: “Kıyamet saatinin ne zaman geleceğini yalnız Allah bilir. Yağmuru da O indirir, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Her şeyi mükemmel tarzda bilen ve her şeyden haberdar olan Allah’tır.” Ayet mealinin devamında ise bütün bu hususların Allah’ın emir ve tasarrufunda olacağı, insanın bunların bilgisine dair bir yol bulamayacağı anlatılıyor. İnsanın, Allah’ın emir ve kararlarını beklemekten başka seçeneği olmadığı, bu beş şeyle ilgili bilginin bugüne kadar kimseye verilmediği ve verilmeyeceği ifade ediliyor.

Kitapta yer alan bir başka soru, ayet ve surelerin nüzul sebeplerinin nasıl bilindiğiyle ilgili. Bunun, konuya dair o zaman yaşanan olayları gören veya duyan kimselerin anlattığı, bize kadar ulaşan ve kitaplarda kayıtlı rivayetlerle bilinebileceği şeklinde cevap veriliyor. Rivayetlerin, nakillerin kaynağının ise hiç şüphesiz Kur’an’ın indirilişine şahit olan ashab-ı kiram olduğu belirtiliyor.

“Bazı sure ve ayetlerin diğerlerinden daha faziletli olduğu rivayet ediliyor. Hepsi Yüce Rabbimizin sözü olduğu halde bunun anlamı nedir?” şeklindeki bir diğer sorunun cevabı ise akıllarda şüphe bırakmayacak türden. Bazı sure ve ayetlerin diğerlerinden üstün olması, birtakım hikmetleri olmasına bağlanıyor; mesela İslam’ın birinci esası olan tevhid akidesini beyan eden İhlâs suresi gibi… Ya da kulluğun yalnız Allah’a yapılacağını, yardımın yalnız Allah’tan geleceğini, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah’ın iradesine bağlı olduğunu beyan eden Fatiha suresi gibi…

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>