Canınızı testlere emanet etmeyin Doğmamış bebeğin test sendromu!

Gebeliğiniz sırasında  bir anda, özürlü bir bebeğe sahip olacağınızı öğrendiniz; yaptırdığınız testlerin sonuçlarına yüzde yüz güvenebilir misiniz? Üç aydır birlikte yaşadığınız bebeğinizden ayrılmayı göze alabilir misiniz? Ya bebeğinizi ‘sağlıklı’ olarak kucağınıza alabilecekseniz…

Geçtiğimiz hafta “Bir iğne üç can” başlıklı bir haber basına yansıdı. Adana’da ikiz bebek bekleyen ailenin bebeklerinden birinde zeka geriliği (down sendromu) olduğu anlaşıldı. Bebeğin kalbi, annenin rızasıyla iğne yapılarak durduruldu. Evine gittikten sonra fenalaşan kadın kaldırıldığı hastanede ikinci kez ameliyata alındı. Yoğun bakımda kalbi duran kadın ve karnındaki diğer bebeğin de öldüğü haberi başta baba olmak üzere birçok insanı üzdü. Bu hadiseden geriye “Tarama ve amniyosentez adı verilen hamilelik testlerine ne kadar güvenilebilir? Bu testleri yaptırmak bu kadar kolay mıdır? Dinen uygun mudur?” soruları kaldı.

Her bebek bekleyen kadının zihnini kurcalayan bir endişedir “Acaba çocuğum sağlıklı mı?” sorusu. Şüphesiz, bu sorunun cevabını bulmak günümüz teknolojisinde hiç de zor değil. Öyle ki , ‘tarama testi’ adı verilen ve Türkiye’de yaygın olarak uygulanan testler sayesinde bebeğin sağlıklı ya da özürlü olacağını öğrenmek mümkün. Fakat söz konusu testler ailelerin merakını gidermenin yanında kâbus dolu günlerin başlamasına da sebep olabiliyor. Çünkü tarama testinde kesinlik olmamasına rağmen anne baba adayları yüzde yüz olduğu zannıyla hareket ediyor. Belki de sağlıklı doğacak bebekler, kesin olmayan testlere dayanılarak özürlü olacağı gerekçesiyle aldırılıyor. Aldırılırken farklı problemler ortaya çıkabildiği gibi, annenin hayatını kaybetmesi de söz konusu. Konuyu, daha önce bu durumu yaşayanlara ve işin uzmanlarına sorduk.

Biz  aileyi sadece bilgilendiriyoruz

Opr. Dr. A. Gülçin DEMİRDÖVEN (Fatih Üniv. Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları Uzmanı):“Bu testlerden ikili ve üçlü tarama testlerinin duyarlılığı yüzde 60-85 arasında değişiyor. Yani kesin bir hüküm vermek söz konusu değil. Bu testlerde down sendromu teşhisi konulup da sağlıklı doğan çok bebek var. Hastayı bilgilendirip, tercih onun olmasına rağmen komplikasyonlarını anlatıyoruz. Mesela amniyosentez testi ikili üçlü tarama testlerinin riski pozitif çıkarsa (1/250’nin altındaysa) yapılıyor. Riskli ve kolay olmayan bir operasyon. Yüzde 1 ile 5 arasında bebeği kaybetme riski de var. Devletin bu konuda yaptırım uygulaması ne kadar doğru ya da yanlış bilmiyorum. Ama down sendromlu da olsa, tercih ailenin dahi olsa bir canlının hayatına son verme hakkı hukuki olarak suç. Dinî olarak da uygun değil.”

Müdahale söz konusu olamaz

Prof. Dr. Hamza Aktan (Atatürk Üniv. İlahiyat Fak.):“Bireyin yaşama hakkı kişi dokunulmazlığı listesinin en başında yer alıyor. Bireyin yaşama hakkı, erkek spermi ile kadının yumurtasının birleşip döllenmenin başladığı andan itibaren Allah tarafından verilmiş temel bir hak. Dolayısıyla, bu safhadan itibaren anne-baba dahil hiç kimse bu hakka müdahale edemez.  Anne karnındaki bir çocuğa anne için hayati tehlike oluşturmasının dışında hiçbir şekilde müdahale edilemez. Nasıl hayatta down sendromlu olan veya farklı bir özrü olan insanları temizleyip rahat çalışalım diyemiyorsak aynı şekilde anne karnına da müdahale söz konusu olamaz. Hangisinin hayırlı olduğunu biz bilemeyiz. Testlere aldanıp, hem bebeğin hem de annenin hayatı riske edilmemeli.”

Severek başarabiliriz

Zühre Çelen (Aile terapisti):“Engelli bir bebeği hamile olduğunu bildiği halde aldırmayan annelerin sayısı hayli fazla. Ama ilk aylardan başlayıp tüm ömür sürecek zor bir dönemi tek başına atlatmak kolay değil. Daha önce, ‘derdi ancak çeken bilir’ mantığından yola çıkarak Umutlar Sönmesin Derneği’ni kurduk. Hamileler açısından özel bir misyonu vardı. “Severek başarabiliriz” sloganıyla yola çıktık. Genetik testlerle engelli ya da down sendromlu olduğu anlaşılan bebeklerin alınmasına karşı çıkıp, anneyi bebeği aldırmaması için ikna etmeye çalışıyorduk. Sonra da annenin bu ağır yükü taşıyabilmesi için ona psikolojik destek veriyorduk. Bu çalışmayı şimdi kendi kliniğimizde yine aynı misyonla yapmaya gayret ediyoruz. Anne adaylarının bu süreçten daha az yarayla sıyrılmaları için uğraşıyoruz.”

El sallayınca fikrim değişti

Hacer Esma Demirel:  “Hacer Esma Demirel, anomali olduğu için aldırmayı düşündüğü bebeğini birkaç gün önce sapasağlam kucağına aldı. “24 haftalık hamileyken bebeğimde anomali bulunduğunu öğrendim. Doktorlar ‘Bebeği aldırabilirsiniz’ raporu verdi. Bebeği son kez görmek isteyip ultrasona girdim. Bize el salladığını gördüğümüz an bütün fikrimiz değişti.” sözleriyle anlatıyor duygularını anne Demirel. Kalpten çıkan ve akciğere giden büyük damarlar ters olmasına rağmen onun yaşaması gerektiğine inanan aile ve doktorlar 39’uncu haftaya kadar bekledi. Ardından doğar doğmaz bebeğin ters çıkan damarları düzeltildi. El sallayarak ailesine mesaj veren Kerem bebek böylece hayata gözlerini açabildi.

O günden sonra psikolojim bozuldu

Meliha Güler: “Gebeliğimin 11. haftasında kontrole gittiğimde doktorum bebeğimin ensesinin kalın olduğunu ve down sendromlu olabileceğini söyledi. Bize önce ikili test sonra da amniyosentez testi yaptırmamızı tavsiye etti. Ben de doktoruma çocuğum yüzde yüz down sendromlu olsa bile aldırmak istemediğimi anlattım. Onu önce istediğim halde sonra nasıl kendi isteğimle ölmesine izin verebilirdim? Doktorum bana, “Ben bir hekim olarak bunu söylemek zorundayım. Sonrasında mesuliyet almamak için.” dedi. O günden sonra psikolojim bozuldu. Ne olursa olsun bebeğimi aldırmayacaktım ama ya sıkıntılı bir durum olursa ne yaparım diye düşünüp durdum. İlk çocuğumda öyle bir durumla karşılaşmadım. Ayrıca bunların çok hassas testler olduğunu ve mutlaka radyologlar tarafından ve isteğe bağlı yapılması gerektiğini öğrendim. Maalesef özel hastaneler hep böyle yapıyor. Önce insanın içine şüphe düşürüyor, sonrasında da birçok test ile sizi baş başa bırakıyor.”

Bebeğin riskli olma durumları

35 yaşından büyük anne adayları

Tekrar eden düşükleri olanlar

Önceki gebeliğinde, bebekte anomali (yaşamla bağdaşmayan kromozomlar) saptanan çiftler

Genetik hastalık taşıyan çocuğu olan çiftler

Gebelik süresince yapılan ultrasonografi izleminde anomali saptanması

Birinci ve ikinci tarama testlerinde risk artışının saptanması

Ailesinde kalıtsal bir hastalık olan çiftler

Hamilelik tarama testleri

İkili tarama testiya da 11-14 hafta testi olarak da bilinen ilk trimester tarama testi down sendromu ve trizomi 18 adı verilen kromozomal anomaliye sahip bebekleri saptıyor. Tüm tarama testlerinde olduğu gibi bu test de tanı koydurmaz. Sadece hastalık açısından yüksek risk altındaki bebekleri işaret eder ve bu bebeklerde kesin tanıya götüren tanısal testlerin yapılmasını sağlar. Yüzde 85 duyarlılığı var. Kesin sonuç vermiyor.

Üçlü tarama testi,down sendromu (trizomi 21), nöral tüp defekti ve trizomi 18 adı verilen genetik hastalığın anne karnındaki bebekte olma olasılığını saptayan bir kan incelemesidir. Ayrıca üçlü test yardımı ile diğer bazı anomalileri de saptıyor. Bebeğin karın duvarı anomalilerinde (gastroşizis, omfalosel), böbrek anomalilerinde de test sonuçları yüksek çıkabilir. Anne adayından alınan kan örneğinde 3 değişik maddenin incelemesi yapılır. 16-18. haftada yapılan bu testin yüzde 60 duyarlılığı var. Bu da ikli tarama testi gibi kesin sonuç vermiyor.

Amniyosentez testi bütün bu testlerin riskli olması durumunda ve değerler 1/250 altında olursa öneriliyor. Genellikle, genetik incelemeler için yapılıyor. Amniyosentezde, hamile bireye karından girilen bir iğneyle rahime ve buradan da korion zarından geçilerek bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısına ulaşılıp, bir miktar sıvı alınır. Sonucu kesin olmakla beraber yüzde 1 ile 5 arasında bebeği kaybetme riski var.03

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>