Bir tuğla çekilse AKP de altında kalır

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Mehmet Ağar’ın “Bir tuğla çekilirse duvar yıkılır.” sözünün AKP’yi de kapsadığını söylüyor.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskan Yardimcisi Istanbul Milletvekili Sezgin Tanrikulu. 31 Mayis 2015 / Selahattin Sevi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskan Yardimcisi Istanbul Milletvekili Sezgin Tanrikulu. 31 Mayis 2015 / Selahattin Sevi

Faili meçhul cinayetlerin işlendiği yıllarda Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri idi CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu. Hem Diyarbakır Lice doğumlu olması hem de mesleği onun faili meçhul davalarının takipçisi olması yönünde belirleyici unsur. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin kuruculuğuna öncülük eden, Türkiye İnsan Hakları Vakfı kurucuları arasında yer alan Tanrıkulu, hâlâ partisinin insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine devam ediyor. Söz konusu faili meçhul cinayetler davası olunca, onunla konuşmamak olmazdı. Şimdilerde çeşitli senaryolarla sulandırılan faili meçhullerle ilgili “Yakayı sıyırmaya çalışıyorlarsa sadece kendilerini aldatıyorlardır.” diyor. AKP’nin bu davaların üzerini örterek 90’larda işlenen suçlara ortak olduğuna inanıyor. Ve Mehmet Ağar’ın “Bir tuğla çekilirse duvar yıkılır.” sözünün AKP’yi de kapsadığını söylüyor.

-Her fırsatta ‘Faili meçhuller dönemi bizimle birlikte kapandı’ diyen AKP’nin gerekli çabayı gösterdiğini düşünüyor musunuz?
AKP bir konuda büyük bir çaba sarf etmişse o da faili meçhul davalarında sanıkların korunması yönünde oldu. Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü beldesinde 1993’te 6 köylüyü öldürdükleri gerekçesiyle dönemin 23. Jandarma Sınır Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Mete Sayar’ın da aralarında bulunduğu 6 kişi yargılanıyordu. Bütün sanıklar beraat etti. Yine 90’larda öldürülen 19 kişiyle ilgili Mehmet Ağar’ın da yargılandığı davada hukukun gerekleri hiçe sayıldı. Ağar, Ankara’ya getirilmesi gerekirken, İstanbul’dan mahkemeye katıldı. Sırf bu bile, faili meçhul davalarına yönelik yaklaşımı ortaya koyuyor. Bu davanın seyrinin de Görümlü davası gibi cezasızlıkla sonuçlanmasından kaygı duyuyoruz. Sadece bu iki dava değil, faili meçhullerle ilgili tüm davalar istikrarlı bir biçimde naklediliyor. Olayın yaşandığı yerde değil, güvenlik gerekçesiyle başka yerlerde görülüyor ve nakiller net olarak aklama aracı hâline getiriliyor. Faili meçhul davalarının nakledilmesi ve sanıkların aklanması konusunda AKP iktidarı azami bir gayret sarf etti, ediyor.

-JİTEM’in işlediği iddia edilen bu cinayetlerin örtülmeye çalışılmasını nasıl yorumluyorsunuz?
AKP, 1980’lerden bu yana süren cezasızlık sorununu daha da derinleştirdi. 1990’ların faili meçhul cinayetleri kapsamlı olarak soruşturulursa, sıranın kendi dönemine de geleceğini biliyor. Çünkü AKP döneminde de çok sayıda faili belli veya meçhul cinayet işlendi. Mehmet Ağar’ın “Bir tuğla çekilirse duvar yıkılır.” sözü AKP’yi de kapsıyor. O yüzden de bu cinayetlerin aydınlatılmasını engellemeye çalışıyorlar. Türkiye’de ciddi bir cezasızlık sorunu var. Şu anda İç Güvenlik Yasası’yla bu cezasızlık sorunu tamamen yapısal hâle getiriliyor. Bizim bu İç Güvenlik Yasası’nı mutlaka ciddiyetle ele alıp kaldırmamız gerekiyor. AKP döneminde ve öncesinde işlenen tüm suçların aydınlatılması için de Hakikatleri Araştırma Komisyonu türü bir formülü hayata geçirmemiz gerekiyor. Aslında eğer 1990’lardaki hukuksuzlukların hesabı sorulursa, AKP dönemi bundan bağımsız kalamaz. O zaman geçmişin tozlu raflarına kaldırılan tüm suçlar yeniden yargıya taşınır ve topyekûn bir arınma, temizlik yaşanır. Bunu, toplumsal barışın sağlanması konusunda da çok önemli bir gereklilik olarak görüyoruz.

-Davalar tek tek kapatılırken, iktidara yakın gazeteler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Faili meçhul cinayetleri paralel yapı işledi’ demişti. Bu iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?  
Suçları belli bir cemaate yükleyip yakayı sıyırmaya çalışarak sadece kendilerini aldatıyor. Bu suçların doğrudan devletin ve devleti yönetenlerin emir ve talimatlarıyla olduğuna dair güçlü veriler var elimizde. Bir cemaati her kötülüğün kaynağı göstermekle, tüm kötülüklerin kaynağı olarak Ergenekon’u göstermek aynı şeylerdir. Gezi’de öldürülen gençlerin failleri de mi cemaat veya Ergenekon? Hukuk devletlerinde suçlar bu şekilde tasnif edilmez. Tek tek failleri bulur, yargı önüne çıkarırsınız. O faillerin ifadeleri ve topladığınız deliller üzerinden soruşturmayı genişletmek ve ucu kime dokunursa dokunsun adalet yolunda ilerleyerek yargılama yapmaktır hukuk devletinin gereği. Madem faili meçhullerin faili cemaat diyorsunuz, o zaman delilleriyle birlikte ortaya koyun, failleri yargılayın. Ama böyle bir niyet ve zihniyetlerinin olmadığını herkes biliyor.

-1993’te Meclis Araştırma Komisyonu çatısı altında faili meçhullerle ilgili bir rapor hazırlanmıştı. O rapor neden dikkate alınmıyor?
AKP iktidarı devleti ele geçirmiştir. Dolayısıyla devletin yaptığı suçları da gizleme refleksini göstermesi bu açıdan şaşılacak bir durum değil. Roboski konusunda da Meclis’te rapor hazırlandı. Ama o rapor da tamamen siyasal iktidarı koruma, aklama aracı yapılmak istendi. AKP demokrasi, özgürlük ve adalet konusunda başından beri samimiyetsiz davrandı. Birtakım çalışmaları tamamen göstermelik, seçim propagandası malzemesi yapmak içindi. Önceki dönemlerde Meclis’te AKP’nin niceliksel çoğunluğu olduğu için kendileri çalıp kendileri oynadılar. Ama artık böyle bir şey söz konusu olmayacak. Faili meçhullerle ilgili çok daha etkin çalışmalar yapacağız ve AKP dönemini de bu kapsama alacağız.

-Hukuk ve toplum nezdinde bu davaların kapatılmaması için neler yapılmalı?
Burada hem biz siyasetçilere hem de sivil toplum örgütlerine ciddi bir görev düşüyor. Bunun farkındayız. Hafızayı sürekli tazelemek ve bu davaların unutturulmasına engel olmak zorundayız. Ancak en önemlisi, bağımsız yargıyı tesis etmek gerekiyor. Çünkü yargı bugün siyasi iktidarın yönlendirmesiyle kararlar verebiliyor. Devlet refleksiyle karar vermek zaten bizim yargının yapısal bir sorunu. Bu sorunu aşmak zorundayız.

-Siz ve partinizin bu konuda çalışmaları olacak mı?

Gerekirse yeni bir komisyon kurulabilir tabii. Bu konuda her türlü çabayı sarf etmeye hazırız. Biz gerek AKP döneminde gerekse 1990’larda işlenen faili meçhul cinayetleri ve zorla kaybettirmeler konusunda Meclis’e çeşitli kanun teklifleri, araştırma önergeleri getirdik. Örneğin faili meçhul davalarında zaman aşımı uygulamasına son verilmesi için getirdiğimiz teklifin görüşülmesi AKP çoğunluğu tarafından reddedildi. Keza hakikatleri araştırma komisyonu talebimiz de AKP engeline takıldı. Dava nakilleriyle ilgili soru önergeleri verdik, bu uygulamanın niçin yürürlüğe girdiğini sorduk. Fakat AKP hükümeti bunların tümüne olumsuz yanıt verdi. Şunu açıkça söyleyeyim ki AKP iktidarı bu önerilerimizi istikrarlı bir biçimde reddederek aynı zamanda 1990’larda işlenen suçlara da ortak olmuştur! İnsan hakları örgütlerinin, bizim gibi bu konuda çaba gösteren siyasilerin çabaları sonucu açılan davalar, geçmişle hesaplaşma konusunda önemli bir fırsata kapı aralamıştı. Ama ne yazık ki yargı ve AKP el ele bu fırsatı ortadan kaldırma konusunda olabildiğince gayret gösterdi.

-Ahmet Davutoğlu’nun halkı beyaz Toros’larla tehdit etmesine ne diyorsunuz?
1994’te Diyarbakır’da bir beyaz Toros tarafından götürülmek üzere olan biri olarak Davutoğlu’na soruyorum: 1990’larda ‘Beyaz Toroslar’ sebebiyle ortaya çıkan faili meçhul cinayet sayısı kaçtır? AKP döneminde bu cinayetlerden hangileri aydınlatılmıştır? Doğu’daki vatandaşlarımıza beyaz Toros’ları hatırlatma gerekçeniz ne? 7 Haziran’dan sonra yaşanan olaylarda Doğu ve Güneydoğu’da toplam kaç vatandaşımız yaşamını yitirmiştir? Diyarbakır, Suruç ve Ankara’da yaşanan terör saldırıları ile beyaz Toros’lar arasındaki fark nedir?

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>