Türkiye’nin son 10 yılda geldiği süreci değerlendiren Belçika’daki Flaman Sosyalist Parti’nin Türk kökenli milletvekili Fatma Pehlivan, AB sürecinde önemli adımlar atıldığını belirtti.
TUĞBA KAPLAN – 18 Eylül 2011
Partisinden bir grup meslektaşıyla Avrupa Birliği sürecini incelemek için Türkiye’ye gelen Pehlivan, Türkiye’nin son 10 yılda nasıl değiştiğini ve Türkiye’nin AB süreciyle ilgili görüşlerini Zaman’a anlattı. Türkiye’deki değişimin Avrupa’dan bakıldığında daha net görüldüğünü belirten Pehlivan, “Ülkemiz, çok uzun yıllara dayanan sorunlarıyla son birkaç yıldır yüzleşmeye başladı.” dedi. Pehlivan, siyasetçilerin bu sorunlara o zaman cevap veremezken, şimdi çözüm odaklı hareket ediyor olmasının umut verici olduğunu belirtti. Yıllarca, Türkiye’nin Avrupalı siyasetçiler tarafından bilinmediğini vurgulayan milletvekili, 10 yıl öncesine kadar Türk siyasetçilerin yeteri kadar Avrupa’yı ziyaret edip tanıtım yapmadığını anlattı. Türkiye’nin özellikle AB konusunda daha bilinçli hale geldiğini vurgulayan Pehlivan, “Türkiye, bu süreçte istikrarlı duruşunu devam ettirmeli.” dedi. Son 10 yılda özellikle ekonomide ciddi bir büyüme gerçekleştiğine değinen milletvekili şunları söyledi: “Ekonomisinin büyümesi, bulunduğu bölgede ve Avrupa’da sözünün geçmesinde büyük bir etken. Türkiye, şu anda Çin, Brezilya gibi ekonomik gelişimi ile konuşulan ülkelerin arasında. Bu da AB’de hissediliyor. Batı Avrupa ülkelerindeki gerileme, gözleri bir anda Türkiye’ye çevirdi.”
AB, Türkiye’yi sürüncemede bırakıyor
Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinde nerede bulunduğunu ve geldiği noktayı anlatan Fatma Pehlivan, “AB, Türkiye’nin üyeliğini sürüncemede bırakıyor. Bu sadece Türkiye’den kaynaklanmıyor, temel neden AB’dir.” dedi. AB’nin emeklemesini bilmeden koşmaya başladığına işaret eden milletvekili, şu değerlendirmelerde bulundu: “AB üyeliğini kabul ettiği Doğu blokundaki on ülkeye kapılarını birden açtı, ama sindiremedi. Sistem bir anda altüst oldu. Türkiye’nin üyeliği söz konusu olduğunda, sonuna kadar açtığı o kapıları kapattı. Açıkçası, Türkiye’nin şanssızlığı oldu.” Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde hem AB’ye hem de Türkiye’ye ödevler düştüğünü belirten Pehlivan, Türkiye’nin ilk olarak her türlü engele rağmen sürece ilişkin net tavrını, tutumunu sürdürmesi, pes etmemesi ve kendi içindeki sorunlara en kısa zamanda çözüm bulması gerektiğini vurguladı. Pehlivan, “AB’nin ödevi ise kararlarını sadece veto ederek değil, daha mantıklı ve demokratik şekilde vermeli. Diktatör tavrından vazgeçip demokratik ve çoğunluğun içinde bir karar mekanizması oluşturmalı.” dedi.
