BİYOGRAFİ Herkesin Hocaannesi Refia Hanım

Herkesin Hocaannesi Refia Hanım

HİZMET HAREKETİ’NİN İLK GÜNLERİNDEN İTİBAREN ‘YAŞATMA İDEALİ’ ÜZERİNDE DURAN HOCAANNE REFİA HANIM DİKTİĞİ, ÖRDÜĞÜ EŞYALARI MUHTAÇLARA HEDİYE EDERDİ.

TUĞBA KAPLAN

3 Aralık 2014, Çarşamba

“Hizmet Anneleri” serisinin yazarı Şemsinur Özdemir, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin annesi Refia Gülen’in hayatını kaleme aldı. Hocaanne ve Ailesi, hizmet gönüllüsü hanımların rol modeli olan Refia Hanım’ı bütün yönleriyle anlatıyor. Eser, büyük bir âlimi yetiştiren anneyi yakından tanımak isteyenlerin başucu kitabı olacak nitelikte.

HOCAANNE VE AİLESİ, ŞEMSİNUR ÖZDEMİR, UFUK YAYINLARI, 280 SAYFA, 14 TL

Hizmet Anneleri” serisinden hatırlıyoruz Şemsinur Özdemir ismini.  Özdemir bu kez Hizmet gönüllüsü hanımların Hocaanne’si, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin validesi Refia Gülen’in ve ailesinin hayatını kaleme aldı: Hocaanne ve Ailesi. Doğrusu kitabı okumadan evvel, sadece yoğun bilgiden oluşan klasik bir biyografi ile karşılaşabileceğimi düşünüyordum. Ama okumaya başlayıp da kitabın bir oturuşta, bir solukta okunduğunu görünce yanıldığımın farkına vardım. Sanki sürükleyici bir roman okuyordum. Gönüllüler Hareketi’ne öncülük eden ismi yetiştiren ve onun arkasında duran annenin hayatına mercek tutan bu kitapla beraber hareketin köklerine iniyordum.

Kitabın önsözü bir dörtlükle başlıyor: “Din ü imandı muradın/ Bir garib gibi yaşadın/ İstemezdin nam u nişan/ Şimdi dillerde yâdın”. Bu dizeleri Hocaefendi’nin, annesi Refia Hanım’ın İzmir Örnekköy Mezarlığı’ndaki mezar taşına yazdırdığını kitaptan öğreniyoruz. Bu dizeler ve Hocaanne’nin 83 yıllık hayatını konu alan kitap, o yılların güzel bir özeti. Refia Hanım, anne babasının özenerek yetiştirdiği, Osmanlı’nın son dönemi ve Kurtuluş Savaşı yıllarının zor şartlarında iyi eğitim ve terbiye almış bir insan. Evlenip geldiği Korucuk Köyü’nün “büyük ablası”, ailenin “büyük gelini”, evlatlarının ve torunlarının “Ana”sı. Yaşadığı köylerde Kur’an ve din dersleri verdiği talebelerinin “Hoca”sı. 1970’li yıllardan itibaren de, Hizmet Hareketi’nin gönüllü hanımlarının tespitiyle artık herkesin “Hocaanne”si…

Mazisi Mısır’a uzanan köklü bir aile

Son dönemde Refia Hanım hakkında da yalan dolu birtakım iddialar ortaya atıldı. Fethullah Gülen’in annesinin Ermeni olduğunu ima etmek için “Rabin isimli İspanyol göçmeni bir Yahudi” olduğu bile söylendi. İddiayı yalanlayan bilgiler ortaya çıktı elbette. Ama özellikle o günlerde “Keşke herkesin kolayca ulaşacağı bir kaynak olsaydı’”diye düşünüldü. İşte Hocaanne ve Ailesi kitabı, hem bugün hem de gelecek adına önemli bir kaynak. Refia Hanım, mazisi Mısır’a uzanan, Osmanlı Devleti nezdinde de kıymet verilen köklü bir aileye mensup. Ailenin şeceresiyle ilgili en detaylı araştırmaları Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde uzun yıllar çalışmış ve Refia Hanım’ın ağabeyi Abdürrezzak Efendi’nin oğlu olan Salih Selimoğlu (Top) yapar. Birinci Dünya Savaşı’ndaki son Rus ve Ermeni işgali sırasında Erzurum’un nüfus idaresi tamamen yakıldığı için Osmanlı dönemine ait belgeler yok olur, ancak Selimoğlu dedesi Ahmet Efendi’den ve onun kardeş çocuklarından aile tarihini bizzat öğrenir. Hatta aileyi tanıyan Osmanlı yadigârı nesiller henüz hayatta iken derlediği bilgilerle kendi dinlediklerini karşılaştırarak teyit ettirir. Kitapta, Refia Hanım’ın ailesinin o doğmadan önceki son iki yüzyıllık hikâyesi Salih Selimoğlu’nun anlatımıyla kayıtlara geçiyor.

Muhterem Fethullah Gülen’in kitaplarını okuyan, sohbetlerini dinleyenler yakından bilir ki, Hocaefendi anlattığı konulara bazen bir dörtlük ya da beyitle açıklık getirir. Sık sık sözlerini, beyitlerini kullandığı isimlerden biri de Alvarlı Efe Hazretleri. Bu kitaptan, Hocaefendi’nin bilhassa Alvarlı Efe Hazretleri’nden neden bu kadar sık bahsettiğini öğrenmek mümkün. Hâce Efe’yle olan ilişkisi Hocaefendi’nin doğumundan evveline dayanıyormuş meğer. Refia Hanım’ın babası Seyyid Ahmet Efendi, Erzurum ve civarında çok tanınan ve sevilen bir mürşit olan Alvarlı Muhammed Lütfi Hazretleri’ne bağlanır ve sık sık onu ziyaret edip, her müşkülünü ona danışır. Şeyhini sık sık evine de davet eder. Alvarlı Efe evi teşrif ettiğinde çevreden gelenlerle odalar dolup taşar, sohbet ve zikir halkaları kurulur. Bu vesileyle Refia Hanım da Alvar İmamı’nı tanır, ona gönülden bağlanır. Fakat herhangi bir tarikat dersi almaz, ta ki nişanlanana kadar. Küçük Dünyam’da da Efe Hazretleri’nin ailesi üzerindeki tesirini anlatan Hocaefendi, dayısı Abdürrezzak Efendi’nin adeta o ismi besmelesiz ağzına almadığını, teyzesi Refika Hanım’ın o iklimin delisi olduğunu, babası ile annesinin de ciddi bir merbutiyet (bağlılık) duyduklarını söylüyor.

‘Benim anam ya okur ya dokur’

Kitapta Refia Hanım ve ailesiyle ilgili çocuklarının ve yakınlarının aktardığı, zaman zaman Hocaefendi’nin eserlerinde bahsettiği kadarıyla ele alınan her detayın ayrı bir önemi var. Bu detaylar, Fethullah Gülen Hocaefendi’ye gönül verenlerin, onun nasıl bir ailede yetiştiğini bilmek isteyenlerin merakını giderecek nitelikte. Geçmişten bugüne Hocaefendi’nin İslam, Kur’an ve iman hakikatleri adına her fırsatta vurguladığı birçok konuyu annesinin onun zihnine ve kalbine daha çok küçükken ilmek ilmek işlediği görülüyor.

Hizmet Hareketi’nin ilk günlerinden bu yana isâr ufku, yani yaşatmak için yaşama ideali üzerinde duran Gülen’in annesi de ömrünü başkalarını yaşatma ideali üzerine kurar. Adeta tek başına bir sivil toplum kuruluşu gibi yaşar. Talebe yetiştirip yetimleri gözetir. Diktiği, ördüğü eşyaları muhtaçlara hediye eder. Namazın önemini daha çok küçük yaşlarda idrak eder; hayatını, hatta evliliğini dahi namaza göre şekillendirir. Hocaefendi’yi bir kere bile abdestsizken emzirmez. Teheccüd vakti kalkar, bir daha yatmaz. Kur’an-ı Kerim’le beraber Enam, Delail-i Hayrat, Mevlid gibi kitapları okur. Tek Parti zihniyeti etkisindeki, ezanın Türkçe okunduğu, Kur’an öğretmenin yasak olduğu yıllarda bile Kur’an öğretmekten bir an geri durmaz. Refia annenin hayatı, sağlığı bozulup yatağa düşene kadar böyle geçer. Hocaefendi’nin “Benim anam ya okur ya dokur.” demesi de bu yüzden.

Bütün bu özellikleri sebebiyle, Refia Hanım sadece bir âlimin annesi olduğu için değil, inandığı gibi yaşama ve yaşatma gayreti için de tanınmayı hak ediyor. Bugünün kadınlarına hizmet, din, aile, çocuk yetiştirme gibi birçok konuda kılavuzluk eden Hocaanne’yi tanımanın en iyi yolu, biyografisini okumak.

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>