Televizyon ekranlarını saran aşk, çarpık ilişki ve şiddet içerikli diziler, yazın gelmesiyle birlikte yerini sıcak aile ortamını yansıtan dizilere bıraktı.
TUĞBA KAPLAN – 01 Temmuz 2011
Babam Sağolsun, Canım Babam, Üsküdar’a Giderken bu dizilerden sadece bazıları. Aile reisi babalarının baskın olduğu bu dizilere gelen tepkileri değerlendiren senaristler, izleyicilerin ekranın babalara emanet edilmesinden memnun olduğunu belirtiyor. Babam Sağolsun’un senaristi ve yapımcısı Birol Güven, baba karakterinin baskın olduğu böyle bir diziyi ekranlara taşımasının kendisinin özel bir tercihi olduğunu söylüyor. Güven, “Babalara hepimizin ihtiyacı var. Bizi sevmek için hiçbir neden aramayan ailenin önemine ve ailenin direği babaya gereken saygıya işaret etmek istedim.” diyor. Dizide baba rolünü oynayan Settar Tanrıöğen, “Dizide hem otorite yanlısı hem de şefkatli bir babayım. Yani klasik bir Türk aile reisini canlandırıyorum.” ifadesini kullanıyor.
Ekranları teslim alan bir diğer baba dizisi Erkan Can’ın başrolünü oynadığı Üsküdar’a Giderken. Hayatta olmadığı halde çocuklarına yol gösteren bir babayı ve sıcak bir aile ilişkisini yansıtan diziyi şöyle anlatıyor yapımcı ve oyuncu Erdal Tosun: “Diziyi seyredip de pişman olan birine rastlamadık şimdiye kadar. Aksine herkes gerçekten sıcak bir aile dizisinin ihtiyacını çekiyormuş onu anladık.” Dizide oğluna şakayla karışık öğütler veren bir babayı canlandıran oyuncu Erkan Can, “Her baba gibi çocuklarının hep iyi olmasını isteyen bir babayım.” diyor. Baba karakterinin ön plana çıkarıldığı dizilerden Canım Babam’ın yapımcısı Fatih Aksoy, son üç yılda iki kez baba olduğu için baba rolünün baskın olduğu bir dizi yaptığını söylüyor. Dizide üç çocuklu, eşi vefat etmiş babayı canlandıran oyuncu Mehmet Aslantuğ, her ne kadar komedi olsa da bir babanın evde anne olmadan ne kadar zorlandığını anlatıyor.
