Kırmızı Çizikli Medya

Türkiye’de gazeteciler güne “Acaba bugün gazeteme baskın olur mu?”, “Bugün hangi gazeteciye dava açılIR?” sorularıyla başlıyor.

573101

Türkiye’de hukuk namına küçük bir kırıntı bile kalmadığına dair inanç her geçen gün pekişiyor. Susturma ve sindirmeye yönelik her hukuksuz adım, basın özgürlüğüne büyük darbeler indiriyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Basın özgürlüğü ve entelektüel özgürlük benim için kırmızı çizgidir.” açıklamasının ardından 24 saat geçmemişti ki Zaman Gazetesi’ne ‘arama’ kılıfıyla baskın yapıldı. Buna benzer olayların durmaksızın devam ettiği Türkiye’de gazeteciler her güne “Acaba bugün gazeteme baskın olur mu?”, “Bugün hangi gazeteciye dava açılacak?” sorularıyla başlıyor. İşte, “dünyanın en özgür basınının bulunduğu” Türkiye’de çekilen son medya fotoğrafı:

İpek Medya’ya kayyum gasbı: 1 Kasım seçimlerine birkaç gün kala İpek Medya Grubu’na kayyum atandı. Kayyumlar, kanal ve gazeteleri iktidarın havuz medyasına çevirdi. Bugün, Millet, Bugün TV ve Kanaltürk’ten 72 gazeteci tazminat hakları ellerinden alınarak işten atıldı. İşsizlik maaşları bile gasbedildi.

Nokta’yı susturma operasyonu: 2 Kasım sabahı iktidarın ilk faaliyetlerinden biri, Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan’ı tutuklamak oldu. Daha önce 18. sayısı toplatılan derginin, bu kez 24. sayısındaki haber ve kapağıyla “halkı hükümete karşı silahlı isyana teşvik” iddiasıyla yöneticileri tutuklandı. Güven ve Çapan, Metris’ten Silivri Cezaevi’ne ailelerine ve avukatlarına haber verilmeksizin nakledildiler.

Cumhurbaşkanına hakaret soruşturmaları: Gazeteci-yazar Ahmet Altan, Grihat’taki röportajında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla savcıya ifade verdi. Radikal yazarı Cengiz Çandar hakkında, 7 köşe yazısında Erdoğan’a hakaret iddiasıyla iki ayrı soruşturma başlatıldı. Nokta yazarı Perihan Mağden’e, Diken’e yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla soruşturma açıldı. Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla mahkemeye sevk edilen Keneş, yurtdışına çıkış yasağı konarak serbest bırakıldı. Sözcü yazarlarından Necati Doğru, Erdoğan’a, Uğur Dündar da eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.

TÜRKSAT’tan kanallara karartma: TÜRKSAT, Samanyolu Yayın Grubu bünyesindeki 13 televizyon ve radyoyu, sözleşmesi devam ettiği hâlde hukuksuz bir şekilde uydudan indirme kararı aldı. Bu kararla ilgili Ankara 6. İdare Mahkemesi’nden TÜRKSAT’ın talebine onay çıkmadı. Mahkeme, TÜRKSAT’tan, yüzlerce basın emekçisinin işsiz kalmasına sebep olacak kararla ilgili bilgi ve belgelerle birlikte hukuki delillerini sunmasını istedi. TÜRKSAT, mahkemenin istediği savunmayı vermeden çıkarma kararını uygularsa, büyük bir hukuksuzluğa imza atmış olacak.

Tahşiye tutmadı, Selam Tevhid verelim: Zaman yazarı Ekrem Dumanlı hakkında terör örgütü Selam Tevhid dosyası kapsamında yakalama kararı çıkarıldı. Tahşiye soruşturmasında hakkında delil bulamadıkları için iddianame hazırlayamayan savcılar, Dumanlı’yı, Selam Tevhid soruşturmasına ekledi.

Önce adliyeye, sonra gazeteye: Basın davalarına bakan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, bir gün içinde, Cumhuriyet Gazetesi’nde görev yapan gazetecilerin yargılandığı 10 ayrı dava görüldü.

MİT TIR’ları sırra kadem basarken…: MİT’e ait silah yüklü TIR’larla ilgili haberleri nedeniyle gazeteci Fatih Yağmur gözaltına alındı.  CNN’e 700 bin TL’lik ‘terör’ cezası: RTÜK, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin Tarafsız Bölge’deki “PKK terör örgütü değildir.” sözü için CNN Türk’e 700 bin TL para cezası verdi. Suçun tekrarı hâlinde kanalın lisansının iptali gündeme gelecek.

Gazeteciye ters kelepçe: YÖK’ün kuruluş yıldönümündeki protestoları takip eden Bianet muhabiri Beyza Kural’ı ters kelepçe takarak gözaltına alan polis, “Bundan sonra hiçbir şey eskisi değil artık, bunu öğreteceğiz size!” diye bağırdı.

G-20’de muhalif medyaya akreditasyon: Antalya’daki G-20 zirvesini takip etmek isteyen Sözcü ve Zaman gazetelerine akreditasyon uygulandı. WEF ve WAN-IFRA, Türk hükümetinin akreditasyonu bir sansür aracı olarak kullandığına dair endişeli olduklarını söyledi. Alman medyası ise AB İlerleme Raporu’nda basın özgürlüğü endişesinin dile getirilmesine rağmen hükümetin medyayı engellemeye devam ettiğini vurguladı.

Yandaş olmak da yetmiyor: Köşe yazılarında medya kuruluşlarına ve gazetecilere ‘özgürce’ tehditler savuran Star yazarı Cem Küçük, NTV’de program yapan Mustafa Karaalioğlu ve onunla birlikte görevden alınan dönemin Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan’ı Erdoğan’a ihanetle suçluyor. Görünen o ki yandaş olmak da yetmiyor.

Tuğba Kaplan

Gazeteci/ Aksiyon Dergisi Politika, Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, medya ve kültür dünyasından ünlü isimlerle gündemle ilgili aktüel röportajlar yapmaktadır. Ayrıca gündeme dair konuları farklı yönleriyle ele alan dosyalar hazırlamaktadır.

You may also like...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>